elektron lambası, elektron tüpü olarak da bilinir; elektronik devrelerde, elektronların akışını denetlemekte kullanılan ve çalışması, elektronların kapalı bir cam ya da metal tüp içinde vakumdan ya da bir gazdan geçirilmesine dayanan aygıt. Elektron lambaları, alternatif akımların doğrultulması, zayıf akımların kuvvetlendirilmesi, elektriksel salınımlar üretilmesi, X ışınları elde edilmesi ve ışıldayan bir ekranda görüntü oluşturulması gibi uygulamalarda kullanılır.
Flavası boşaltılmış bir cam tüpte birbirine değmeyen elektrik yüklü iki cisim arasında bir elektrik akımı geçebildiğini ilk gözleyenlerden biri Thomas Edison’dur. Edison 1883’te bir akkor lambada, filaman ile lamba içine yerleştirilen artı yükle yüklenmiş bir levha arasında akım geçtiğini belirledi (bak. termoiyonik salım). 1897’de de Sir J. J. Thomson, bu akımın tüp içinde akan elektronlardan ileri geldiğini gösterdi. 1904’te J. A. Fleming, diyot(*) adı verilen iki elektrotlu tüpü gerçekleştirdi. Diyotlar, akımı yalnızca bir yönde geçirdiğinden alternatif akımların doğrultulmasında ve radyo dalgalarının deteksiyonunda kullanılır.
1907’de Lee De Forest, elektronları salan elektrot ile (filaman, daha sonraları katot) toplayan elektrot (anot) arasına ızgara adı verilen kafes biçimli bir üçüncü elektrot yerleştirerek ilk triyot lambayı (üç elektrotlu lamba) gerçekleştirdi. Izgaraya uygulanan gerilimin değiştirilmesi, katot ile anot arasındaki elektron akımının azalıp çoğalmasını sağlar. Böylece triyot lamba, yükselteç olarak kullanılabilir. Izgaraya uygulanan zayıf bir sinyal, lambanın çıkışında kuvvetlenmiş olarak elde edilir. Telsiz iletişiminin ve radyonun gelişmesi, triyot lambanın bulunuşuna doğrudan bağlıdır.
Bir elektron lambası, havası boşaltılmış bir cam ya da metal tüp içine yerleştirilmiş elektrotlardan oluşur. Elektrotların dış devreyle elektriksel bağlantısı, lambanın alt tarafından dışarı çıkan iğne biçimindeki ayaklar aracılığıyla sağlanır. Elektronlar genellikle tungstenden yapılmış olan katottan termoiyonik salım süreciyle salınır. Katodu ısıtarak elektron salmasını sağlamak üzere, içinden akım geçirilerek ısıtılan bir telden oluşan ısıtıcı ya da filaman kullanılır. Katottan salınan elektronlar, artı yükle yüklenmiş anot tarafından toplanır. Anotla katot arasında bir ya da birkaç ızgara bulunur. Bunlardan biri ana kontrol ızgarasıdır. Tetrotta(*) (dört elektrotlu lamba) lambanın yükseltme gücünü artırmaya yarayan ve ekran ızgara denilen ikinci bir ızgara; pentotta(*) (beş elektrotlu lamba) ise, anotta oluşabilecek ikincil elektron salimim önlemek üzere üçüncü bir ızgara (bastırıcı ızgara) bulunur.
Özel amaçlara yönelik olarak değişik elektron lambası türleri geliştirilmiştir. Fotoelektrik tüplerde, katot, üzerine ışık düştüğünde elektron salan bir maddeden, örneğin sezyumdan yapılmıştır. Elektron tabancalı lambalarda katottan salman elektronlar bir demet oluşturur; bu elektron demeti odaklanarak ve uygun biçimde saptırılarak lamba içinde yol alır ve üzerine elektronların çarpmasıyla ışıldayan bir ekranda görüntü oluşturur. Katot ışınlı osiloskoplar- da(*) kullanılan katot ışınlı lamba vc televizyon resim lambası bu tür lambalara örnektir.
Başka elektron lambası türleri arasında sanayide çok yüksek akımların doğrultul- masmda kullanılan ignitrón; içinde düşük basınçlı cıva buharı bulunan ve akımın elektronlar yerine cıva buharı iyonları aracılığıyla taşındığı gazlı lamba; çok yüksek (1.000 megahertzin üzerinde) frekanslı mikrodalgaların üretilmesinde kullanılan klis- tron ve magnetron; elektronların metal bir hedefe çarptırılmasıyla X ışınlarının elde edildiği X ışını (röntgen) lambası ile gazlı ve sıcak katotlu bir triyot türü olan tiratron anılabilir.
Günümüzde, elektron lambalarının yerini pek çok uygulama alanında yarıiletken aygıtlar almıştır.